Yaşam

Osmanlı Döneminde Yaşanan, Kanuni Sultan Süleyman’ın Bile Canını Zor Kurtardığı 1563 İstanbul Sel Felâketi

Öyle bir taşkın düşünün ki insanlar, karada yüzecek seviyeye gelmişlerdi!

Halkın yaşantısını etkileyen, büyük kayıplara yol açan bu felaket nasıl meydana gelmişti?

İstanbul, tarih boyunca birçok doğal afetin etkisi altında kaldı.

Ancak bu afetlerin en yıkıcılarından biri, özellikle 16. yüzyılda yaşanan büyük bir sel felaketiydi. Geçmişte çok fazla sel felaketiyle gündeme gelmeyen İstanbul, bu hadise ile âdeta yerinden oynadı. 24 Ağustos 1553’te İstanbul’un Kâğıthane semtinde meydana gelen sel, kenti resmen bir savaş alanına dönüştürdü.

Genelde şiddetli yağışların ardından oluşan sel, drenaj sistemlerinin yetersiz olduğu yerlerde devasa bir tahribata ve su taşkınlıklarına yol açar. Günümüzde bile hâlâ tam anlamıyla çözülemeyen bu problem, yüzyıllar öncesinde de halkı epey uğraştırmış.

Üstelik bu felaket, sadece halkı değil; padişahı da ölüme sürüklemişti.

Dönemin kaynaklarının söylediğine göre o dönemde Osmanlı tahtında olan Kanuni Sultan Süleyman, İstanbul’daki bu şiddetli yağmurda canını zor kurtarmıştı. 1563’te, gece yarısı başlayan ve hızla etkisini artıran yağışlar, Haliç, Galata, Boğaz’a yakın yerler, Halkalı, Silivri, Küçükçekmece ve Büyükçekmece bölgelerinde büyük tahribata yol açtı.

Felaket hakkında bilgi veren kaynaklar, su seviyelerinin Kâğıthane’deki büyük çınar ağaçlarının tepelerine kadar yükseldiğini söylüyor. Şehirde başlayan su kıtlığı halkı zor duruma sokarken bir de birçok hane, yıldırım düşmesi nedeniyle alev almıştı.

Kanuni Sultan Süleyman ise o gün avlanmak üzere gittiği Halkalı Deresi civarında, aniden bastıran şiddetli yağmurun etkisine kapıldı.

Yeşilköy’deki İskender Çelebi Bahçesi’ne sığınan padişah, hızla yükselen suyla birlikte hayatını tehlikeye atmıştı. Osmanlı Devleti’nin başarılı padişahı, böylesi bir felaketin içinde ölüm tehlikesi yaşamıştı. Genç bir yeniçeri, Sultan’ı sırtına alarak bölgeden uzaklaştırarak tehlikenin de önüne geçti.

Felaket sonrası, Kanuni Sultan Süleyman derhal harekete geçti ve şehirdeki su kemerleri ve köprüler büyük zarar gördüğü için Mimar Sinan liderliğinde onarımları başlattı. Bölgede tahribat yaşayan neresi varsa eski hâline döndürmek için çalışmalar başlattı.

Kanuni’nin bu çabası, İstanbul’un su sorununu geçici de olsa çözdü.

Yedi cihanda da “Muhteşem Süleyman” olarak bilinen Kanuni Sultan Süleyman, döneminde meydana gelen sorunlara karşı bulduğu soğukkanlı çözümlerle aslında unvanının hakkını nasıl verdiğini de göstermiş oldu.

Bugün, ülkemizin birçok noktasında yaşanan felaketlerin ardından günlerce bekleyen çalışma ve onarımlar, yüzyıllar öncesinde ‘felaket’ gelmeden öngörülebilmesine güzel bir örnek oluşturuyor.

Kaynaklar: İstanbul Tarihi, DergiPark,yagliderehaber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

-
Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort